Dodoma-Tanzanya'daki Ergenler Arasında Cinsel İlişkinin İlişkisi Olarak Cinsel Açıdan Açık Materyallere Maruz Kalma ve Psikososyal Sıkıntı (2020)

Özet

Arka plan: Ergenlerin cinselliği, HIV enfeksiyonu ve diğer cinsel yolla bulaşan hastalık riskini artırabilmesi nedeniyle halk sağlığı tartışmalarında güncel bir konudur. Araştırmalar, ergenlerin cinsel davranışları, psikososyal sıkıntıları ve cinsel içerikli materyallere maruz kalmalarının ergenler için toplu sağlık müdahalelerine ihtiyaç duymaları nedeniyle birbiriyle bağlantılı olduğunu göstermektedir. Bununla birlikte, psikolojik sıkıntı gibi ruh sağlığı faktörleri, Tanzanya da dahil olmak üzere gelişmekte olan ve orta gelirli ülkelerde yaygın olmasına rağmen, HIV araştırmalarında ruh sağlığı faktörleri daha az dikkate alınmaktadır. Bu nedenle HIV salgınında ruh sağlığı faktörlerinin rolü konusunda farkındalığın artırılmasına ihtiyaç vardır. Dolayısıyla bu çalışma, Dodoma Sağlık ve Demografik Gözetim Sistemi (HDSS) verilerini kullanarak Dodoma Bölgesi'ndeki ergenler arasında psikososyal sıkıntı ve cinsel içerikli materyallere maruz kalmanın cinsel ilişkiye olan katkısını inceleyerek bu gereksinime bir yanıt niteliğindedir.

Yöntemler: Nisan-Haziran 2017 tarihleri ​​arasında Chamwino Bölgesi'nin beş köyünde 1,226-10 yaş arası 19 ergen arasında kesitsel bir araştırma gerçekleştirildi. Katılımcıları seçmek için tabakalı rastgele örnekleme tekniği kullanılırken Chamwino Bölgesi'nin köyleri örnekleme katmanı olarak kullanıldı. Psikososyal sıkıntı ve cinsel içerikli materyallere maruz kalmanın cinsel ilişkiye bağımsız katkısını incelemek için ağırlıklı bir lojistik regresyon modeli kullanıldı. Çalışma tasarımı.

Bulgular: Ergen cinselliğinin yaşam boyu genel yaygınlığı %20.38 idi. Erkeklerde görülme sıklığının (%32.15) kadınlara (%10.92) göre daha yüksek olduğu görüldü. Ergen cinselliği hem psikososyal sıkıntı hem de cinsel içerikli materyallere maruz kalma ile önemli ölçüde ilişkiliydi. Olasılık oranları, ergenlerin psikososyal açıdan sıkıntılı olduğunu bildirdiklerini (AOR=1.61, %95 GA: 1.32-1.96) ve cinsel içerikli materyallere maruz kalanların (AOR=4.26, %95 GA: 3.65-4.97) cinsel ilişkiye girme riskinin daha yüksek olduğunu gösterdi. . Cinsel ilişkiyle ilişkili diğer değişkenler yaş, cinsiyet, alkol kullanımı ve mevcut eğitim durumuydu.

Sonuç: Bu çalışma aracılığıyla yapılan analiz, HIV riskinin ergenler arasında ciddi bir endişe kaynağı olmaya devam etmesi nedeniyle ergen cinselliği, psikososyal sıkıntı ve cinsel içerikli materyallere maruz kalmanın birbiriyle bağlantılı olduğu sonucuna varmıştır. Bu, okul sağlığı eğitimi ve hizmetlerine, özellikle de HIV ve diğer cinsel yolla bulaşan hastalıkların yayılmasını önlemek amacıyla psikososyal sıkıntıyı azaltmaya ve cinsel içerikli materyallere maruz kalmayı önlemeye yönelik girişimlere yönelik ön müdahaleleri gerektirmektedir.